top of page
dfs.jpg

HAREKETLİLİK

​

Hareketlilik kavramı, 1930’lardan bu yana arkeolojide difüzyonizm (Childe 1951), göç, deÄŸiÅŸ-tokuÅŸ (Mauss 1990), yerleÅŸim örüntüleri, iletiÅŸim ve etkileÅŸim baÄŸlamlarında ele alınmıştır (Trigger 1989; Renfrew & Bahn 2016). Ancak bu yaklaşımlar, hareketliliÄŸi çoÄŸunlukla büyük ölçekli, çizgisel ve tekil olaylar olarak deÄŸerlendirmiÅŸ, statik modeller ve sistemler içinde tanımlama eÄŸiliminde olmuÅŸtur. Günümüzdeyse, hareketliliÄŸin tek yönlü veya kapalı sistemler içinde ele alınamayacağı giderek daha fazla kabul görmektedir (Dawdy 2013; Hodder 2012).

​

Arkeolojik araÅŸtırmaların büyük bir kısmı, hareketliliÄŸi mekânsal yer deÄŸiÅŸtirme ile sınırlandırarak analiz etmiÅŸ ve genellikle belli dönemlere özgü veya tek seferlik olaylar olarak deÄŸerlendirmiÅŸtir (Cribb 1991; Yakar 1990; Azkia 2002). Ancak hareketlilik, yalnızca fiziksel hareketleri deÄŸil, aynı zamanda zaman, mekân, nesneler, ritüeller, fikirler ve kimliklerin dolaşımını da içerir (Ingold 2007; Aldred 2021). Hareketlilik, yalnızca sosyal ve ekonomik baÄŸlamlarla deÄŸil, aynı zamanda sembolik ve duygusal boyutlarıyla da ele alınmalıdır (Hahn & Weiss 2013). Günümüz arkeolojisinde aktör-aÄŸ teorisi (ANT), maddesellik çalışmaları, yeni materyalizm ve fenomenolojik yaklaşımlar, hareketliliÄŸi dinamik, çok katmanlı ve iliÅŸkisel bir süreç olarak deÄŸerlendirmeye olanak tanımaktadır (Latour 2005; Fowler 2013). Hareket eden varlıklar sadece insanlar deÄŸildir; objeler, binalar, hayvanlar çevre ve hatta yerleÅŸimler de hareketin bir parçası veya sebebidir. Kültürel ve maddi varlıkların dolaşımı, sadece malzeme deÄŸiÅŸimi deÄŸil, aynı zamanda kimliklerin, hafızanın ve anlamların yeniden üretildiÄŸi bir süreçtir (Joyce & Gillespie 2015; Knappett 2011).

​

Bu baÄŸlamda, hareketliliÄŸi yalnızca göç gibi daraltılmış çerçeveler içinde ele almak yerine, onu sürekli dönüÅŸen, yeniden ÅŸekillenen ve iç dinamikleri olan bir olgu olarak düÅŸünmek gerekmektedir. Özellikle, zaman kavramının dikkate alındığı baÄŸlamlarda. Hareketlilik zorunlu/gönüllü, sürekli/aralıklı, bireysel/kolektif, ritüelistik veya ekonomik olabilir (Cresswell 2006). Günümüz arkeolojisi için temel soru artık kimlerin hareket ettiÄŸi deÄŸil, hareketin hangi baÄŸlamlarda, anlamlar içinde ve nasıl gerçekleÅŸtiÄŸidir (Van Dommelen 2014). GeliÅŸmiÅŸ teknolojiler, özellikle CoÄŸrafi Bilgi Sistemleri (CBS/GIS), hareketlilik örüntülerinin fiziksel boyutlarını daha görünür hale getirme konusunda katkılar sunmaktadır.

​

Toplantının Amacı

Bu toplantıda, hareketliliÄŸi sabit ve sınırlandırılmış bir olgu olarak deÄŸil, çok boyutlu bir etkileÅŸim ağı içinde, insan-merkezli olmayan bir anlayışla ele almayı hedefliyoruz. Aynı zamanda hareketliliÄŸi yalnızca ticaret veya deÄŸiÅŸ-tokuÅŸ kavramlarıyla sınırlandırmadan yeniden düÅŸünmeye davet ediyoruz.

  • Hareketlilik coÄŸrafi, kültürel, teknolojik, sembolik, ekolojik ve düÅŸünsel çerçevelerde nasıl tanımlanabilir?

  • Hareketlilik, bireyler ve topluluklar için nasıl farklı anlamlar taşımaktadır ve arkeolojik kontekstlerideki izleri nedir?

  • Hareket eden sadece insanlar ve nesneler midir? Yetenekler, düÅŸünceler, bilgi, sembolik öÄŸeler, aidiyetlik ve inançlar da süreç içinde kontekstekler arasında yerel ve bölgesel kültürel coÄŸrafyalarında nasıl dolaÅŸmaktadır?

  • Formasyon/deformasyon, konstrüksiyon/dekonstrüksiyon devinime baÄŸlıdır ve zaman içinde doÄŸası gereÄŸi yavaÅŸ veya hızlı olabilir. Sözkonusu olguları hareketlilik konsepti içerisinde nasıl tanımlayabiliriz?

  • Nesnelerin, mekânların ve insanların hareketi, arkeolojik verilerle nasıl daha bütüncül bir ÅŸekilde analiz edilebilir ve yorumlanabilir

  • Geleneksel hareketlilik paradigmalarını aÅŸarak daha esnek ve çok katmanlı teorik çerçeveler nasıl geliÅŸtirilebilir?

Bu toplantı, hareketlilik kavramına dair tek boyutlu kalıplardan uzak, kapsamlı ve eleÅŸtirel bir sorgulama alanı açmayı amaçlamaktadır.

​

HareketliliÄŸi Nasıl Yeniden DüÅŸünebiliriz?

Hareketlilik, yalnızca geçmiÅŸin bir analizi deÄŸil, aynı zamanda günümüz dünyasında da sürekliliÄŸi olan bir olgudur. Hatta devinim, tarih boyunca olduÄŸu gibi günümüzde de devam etmektedir. Günümüzden geçmiÅŸe doÄŸru giderek araÅŸtıran, sorular soran birçok bilim dalı, bu hareketliliÄŸi tersine çevrilmiÅŸ bir metodolojik süreç olarak da ele almaktadır.

​

Sınırları zorlamak ve hareketliliÄŸi yeni teorik çerçeveler içinde keÅŸfetmek için sizleri bu çok katmanlı tartışmaya davet ediyoruz.

​

​

Adnan Baysal & GüneÅŸ Duru 

TAG Nedir?

1977’deki kuruluÅŸundan bu yana Teorik Arkeoloji Grubu (TAG), arkeolojik düÅŸüncenin yeniden ÅŸekillendirilmesinde önemli bir rol oynamıştır. BaÅŸlangıçta, arkeolojide teorik tartışmaların artan gereksinimine bir yanıt olarak BirleÅŸik Krallık’ta kurulan TAG, zamanla uluslararası çapta etkili bir aÄŸa dönüÅŸerek disiplin genelinde tartışma ve yeniliÄŸi teÅŸvik etmiÅŸtir.

​

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

TAG, 1960’lı yıllardan beri alanı büyük ölçüde ÅŸekillendiren Süreçsel Arkeolojinin egemenliÄŸine meydan okumak isteyen bir grup arkeolog tarafından Southampton Üniversitesi’nde kurulmuÅŸtur. Süreçsel Arkeoloji kuÅŸkusuz dönemi için devrimsel sayılabilecek bir adım atmış, arkeolojinin bilim olmasını saÄŸlamıştı. Kuramı arkeolojinin etkin aktörlerinden biri haline gelirken, pozitivist ve bilimsel yöntemlere dayalı veri toplama ve ampirik analiz arkeolojik araÅŸtırmaların vazgeçilmez parçaları olmuÅŸtu. Ancak, bazı araÅŸtırmacılar Süreçselciler'in pozitivist anlayışın baskınlığına yenik düÅŸtüÄŸünü, ideoloji, sembolizm ve sosyal yapılar gibi insan deneyiminin kritik yönlerini göz ardı ettiklerini düÅŸünüyordu.​ Daha kapsamlı bir yaklaşım arayışı içinde olan TAG, arkeologların antropoloji, sosyoloji, felsefe ve postmodern düÅŸüncegibi alanlardan ilham alarak alternatif teorik çerçeveleri tartışabileceÄŸi bir forum olarak ortaya çıktı. Grubun 1979’daki ikinci konferansı, onlarca yıl sürecek canlı tartışmaların temelini atarak yeni bakış açılarını ortaya koydu ve mevcut paradigmaları sorguladı.

​

TAG, yıllar içinde çaÄŸdaÅŸ arkeolojiyi ÅŸekillendiren çeÅŸitli teorik hareketler için bir platform saÄŸlamıştır. 1980’ler ve 1990’larda, Ian Hodder gibi isimlerin öncülüÄŸünde geliÅŸen Post-Süreçsel Arkeoloji akımının yükselmesinde önemli bir rol oynadı. Post-Süreçsel Arkeoloji, süreçsel arkeolojinin katı bilimsel yaklaşımını eleÅŸtirerek öznellik, yorumlama ve geçmiÅŸ toplumlarda bireysel ajansın rolünü vurguladı.

​

Arkeolojik düÅŸüncenin geliÅŸmeye devam etmesiyle birlikte, TAG konferansları feminist arkeoloji, fenomenoloji, yapısalcılık ve hatta 21. yüzyılda dijital ve siber-arkeoloji gibi konuların tartışıldığı bir platform haline geldi. Grup, psikoloji, kültürel çalışmalar ve çevre bilimleri gibi disiplinlerarası yaklaşımları teÅŸvik ederek geçmiÅŸ insan davranışlarını daha iyi anlamaya yönelik çalışmaları destekledi.

​

TAG’nin en belirgin özelliklerinden biri, dünya çapındaki arkeologlar için önemli bir akademik etkinlik haline gelen yıllık konferanslarıdır. Geleneksel akademik konferansların aksine, TAG açık tartışmaları, deneysel oturumları ve yaratıcı sunumları teÅŸvik eder. Performans arkeolojisinden etik ve miras yönetimi tartışmalarına kadar, TAG konferansları arkeolojinin nasıl uygulandığını ve anlaşıldığını sürekli olarak geniÅŸletmiÅŸtir.

​

BaÅŸlangıçta yalnızca BirleÅŸik Krallık’ta faaliyet gösteren TAG, zamanla dünya geneline yayılmış ve Kuzey Amerika, Norveç ve Türkiye gibi ülkelerde yerel TAG gruplarının kurulmasına öncülük etmiÅŸtir. Bu grupların her biri, TAG modelini yerel arkeolojik sorunlara uyarlarken teorik katılım ilkesine sadık kalmıştır.

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KuruluÅŸundan 40 yılı aÅŸkın bir süre sonra, TAG arkeolojik teori alanında hayati bir güç olmaya devam etmektedir. Geleneksel arkeolojik metodolojiler hâlâ önemli olsa da, TAG, teorik tartışmaların disiplinin merkezinde kalmasını saÄŸlamıştır. Grup, araÅŸtırmacıları yalnızca mevcut varsayımları sorgulamaya teÅŸvik etmekle kalmamış, aynı zamanda yeni nesil arkeologların geçmiÅŸ hakkında eleÅŸtirel düÅŸünmesini de saÄŸlamıştır.

​

Arkeoloji, kazı etiÄŸi, disiplinin sömürgesizleÅŸtirilmesi ve yapay zekânın araÅŸtırmalara entegrasyonu gibi yeni zorluklarla karşı karşıya kalırken, TAG’nin teorik yeniliÄŸi teÅŸvik etmedeki rolü her zamankinden daha önemli hale gelmiÅŸtir. Açık ve kapsayıcı yaklaşımıyla TAG, gelecek yıllarda da arkeolojinin ÅŸekillenmesine katkıda bulunmaya devam edecektir.

​

Arkeolojide en güncel teorik tartışmalara katılmak isteyenler için TAG, geçmiÅŸi inceleme biçimimizi sürekli olarak geniÅŸleten vazgeçilmez bir platform olmaya devam etmektedir. Umarız bu devamlılığı Türkiye'de de saÄŸlayabiliriz keza, geçen 12 yılda sadece üç TAG toplantısı gerçekleÅŸtirebildik. 

Screenshot 2025-02-27 at 10.19_edited.jp

Colin Renfrew, TAG Southampton 

İlk TAG toplantısının sabah oturumu

Screenshot 2025-02-27 at 10.52_edited.jp

TAG Türkiye I. toplantısı, Ege Üniversitesi, 2013

About
GeçmiÅŸ TAG Türkiye Toplantıları

TAG I - DeÄŸiÅŸen Arkeoloji

TAG II - Arkeolojik Åžeyler 

TAG III - Kimlikler

Türkiye Teorik Arkeoloji Grubu’nun ilk toplantısı Türkiye arkeolojisinin politika, ideoloji, tarih ile iliÅŸkisini sorgulayan bir tartışma ortamı yaratmak adına 9-10 Mayıs 2013’de Ege Üniversitesi’nde (İzmir) Çiler ÇilingiroÄŸlu ve Fahri Dikkaya'nın organizasyonunda 69 konuÅŸmacının katılımı ile gerçekleÅŸtirilir, ardından 1. Teorik Arkeoloji Grubu Türkiye Toplantısı bildirilerini içeren kitap “DeÄŸiÅŸen Arkeoloji” baÅŸlığıyla yayınlanır.

İkinci toplantı 5-6 Åžubat 2015’te Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde (İstanbul) GüneÅŸ Duru, Kenan Eren ve Elif Koparal tarafından düzenlenmiÅŸtir. Tema “arkeolojik ÅŸeyler” olarak belirlenmiÅŸtir, toplantıda “ÅŸeyler”in hayatımızdaki yeri, neden oldukları zincirleme baÄŸlam, bireylerin ve toplumların ÅŸeylerle olan dolanık iliÅŸkisi, farklı dönemler, zamanlar ve kavramlar çerçevesinde tartışılır. 2. Teorik Arkeoloji Grubu Türkiye Toplantısı Ian Hodder'ın açılış konuÅŸması ile baÅŸlamış ve toplam sekiz oturumda, 32 konuÅŸma ile tamamlanmış, toplantı bildirilerini içeren kitap “Arkeolojik Åžeyler” baÅŸlığıyla yayınlanmıştır. 

3. Teorik Arkeoloji Grubu Türkiye Toplantısında arkeolojide kimlik çalışmalarının geldiÄŸi noktayı tartışmak, arkeolojik veride kimlikleri nasıl tanımlayabileceÄŸi kavramsal ve metodolojik eksende konuÅŸmak ve arkeoloji pratiÄŸini “kimlikler” perspektifinden çözümleme çabası ile Melis Uzdurum, Sera Yelözer, Ece Sezgin ve Dilara Nil Çolak’ın organizasyonunda gerçekleÅŸtirildi. Toplam 52 konuÅŸmacının katılımı ile 10 oturumda gerçekleÅŸtirildi. Dört gün süren ve Covid-19 salgını nedeniyle zoom üzerinden çevrimiçi gerçekleÅŸtirilen sempozyum bildirileri "Kimlikler" baÅŸlığıyla yayınlanmıştır. 

Organizers

ÖNEMLİ TARİHLER 

Son Bildiri Özeti Gönderim Tarihi
1 Eylül 2025

Toplantı Yeri ve Tarihi
ANKARA ÜNİVERSİTESİ  DTCF
Aralık 2025

Yayın İçin Makale Son Teslim Tarihi 
28 Åžubat 2026

Ankara___niversitesi__Ankara_University_-logo.png
Subscribe

İletişim

  • Black Facebook Icon
  • Black Twitter Icon
  • Black Instagram Icon

© 2025 by TAG-Türkiye

bottom of page